PSİKODRAMA
Psikodrama nedir?
Psikodrama, Avusturya’lı psikiyatri uzmanı Dr. Jacob Levy Moreno’nun 1920’li yıllarda geliştirdiği bir psikoterapi yöntemidir. Yaygın olarak bilinen psikoterapi yöntemlerinde kişi oturur pozisyonda olup kendini daha çok sözel olarak ifade ederken, psikodramada ise kişi hareket halinde olup kendini daha çok bedensel olarak ifade eder. Zaten psikodrama etimolojik olarak Yunanca'daki ‘psyche’ (ruh) ve ‘drama’ (eylem) sözcüklerinden gelir. Bir grup psikoterapisi yöntemi olarak geliştirilmiştir, ancak bireysel psikoterapi içerisinde de bir teknik olarak kullanılabilir (monodrama). Psikodramada işlenen konu ve sorunlar zaman ya da mekanla sınırlı değildir. Geçmiş, şimdi ya da gelecekle ilgili olabilirler. Tüm evren, mitoloji, masallar ve rüyalar psikodrama sahnesinde kendilerine yer bulabilirler.
Psikodramanın temel öğeleri nelerdir?
Yönetici / terapist: Psikodrama çalışmasından sorumlu olan profesyonel kişidir. En önemli işlevi grup üyelerindeki spontanlığı, yaratıcılığı ve eylem kapasitesini harekete geçirmektir. Yöneticinin grup ortamındaki rolü model olma, gerektiğinde insiyatif kullanma, yerine göre yön verici ve yorumlayıcı olmaktır. Psikodrama oturumları bir ya da daha sıklıkla iki yönetici ile yürütülür.
Grup: Grup psikoterapisine katılan üyelerin tümüdür. Grupta ortak amaçlar, uyum, ait olma duygusu gibi özellikler ile sürekli gelişen bir grup kaynaşması (kohezyon) söz konusudur. Grup, her üyenin verilen geri bildirimler ve paylaşımlarla değişip gelişmesinde önemli bir rol oynar.
Sahne: Psikodramada eylemin sergilendiği yerdir.
Protagonist: Bir psikodrama oturumunda kendi yaşantısını ya da rüyasını çalışmak üzere sahneye getiren baş oyuncudur.
Yardımcı ego ve eş: Bir psikodrama oturumunda kendi yaşantısını sahneye getiren protagonist, bu yaşantıdaki önemli kişileri, duyguları ya da olguları gruptan seçtiği kişilere rol vererek sahnede canlandırır. Bu kişilere ‘yardımcı ego’ denir. Protagonist kendisinin rolüne de bir üyeyi seçebilir, bu yardımcı egoya ise ‘eş’ adı verilir. Protagonistin eşi sahneleme sırasında her zaman protagonistin yanında ya da arkasında bulunur.
Psikodrama nasıl uygulanır?
Klasik bir psikodrama oturumu ortalama 90 dakika sürer. Oturumların sıklığı ve sayısı üyelerin uygunluğuna ve ihtiyacına göre düzenlenir. En uygun grup üyesi sayısı 12-14 arasındadır. Bir psikodrama oturumunun üç temel aşaması vardır: Isınma, oyun aşaması ve grup görüşmesi.
Isınma aşaması: Grup üyelerinin konuya, role ya da o andaki duruma hazırlanmasını amaçlar. Isınma, üyelerin spontanlıklarının artmasına ve grubun direncinin kırılmasına olanak verir. Bu aşamada grubun nasıl bir çalışma yapacağına, kimin protagonist olacağına karar verilir.
Oyun aşaması: Protagonistin çalışacağı yaşantı ya da rüyayı sahnelediği eylem aşamasıdır. Protagonist zihnindeki sahneyi canlandırmak için grubun diğer üyelerine ya da odadaki eşyalara kendi sahnesindeki kişilerin, dekorun, hatta soyut kavramların, duyguların rollerini verebilir. Yöneticinin uygulamayı seçtiği bazı teknikler doğrultusunda protagonist rol verdiği kişilerin (yardımcı ego) ya da eşyanın yerine geçebilir (rol değiştirme), kendisinin yerine başkasını (eş) seçerek aynı sahneyi kendisi dışarıdan izleyebilir (ayna), bir sahneyi istiyorsa kendi ihtiyacı doğrultusunda değiştirip gerçekte olduğundan farklı bir şekilde tekrar canlandırabilir (artı gerçeklik). Sahneyi izleyen diğer üyeler protagonistin hissedip de söylemediği bir şey olduğunu sezerlerse, protagonistin arkasına geçip ellerini onun omzuna koyup, protagonistin ağzından konuşabilirler (eşleme).
Grup görüşmesi: Sahnelenen oyunun bitiminde grup üyelerinin rol geribildiriminde ve paylaşımda bulunduğu aşamadır. Görüşme aşamasında protagonist oyununda rol almış olan üyeler rollerinde nasıl hissettikleri ile ilgili geri bildirim verirler. Sonrasında ise grubun tüm üyeleri sahnelenen oyunu izlerken özdeşim kurdukları bir rol olduysa ya da benzer hissettikleri bir deneyim yaşamışlarsa bunu paylaşırlar, ancak protagonist ile ilgili bir yorum yapmazlar. Bu aşamada yöneticinin sürece ilişkin geribildirimleri ve yorumları oldukça önemlidir.
Psikodramanın temel teknikleri nelerdir?
Rol değiştirme: Protagonistin sahnedeki başka birinin rolüne geçerek o olması anlamına gelmektedir. Rol değiştirme tekniğinin olmadığı bir psikodrama oturumu düşünülemez. Sahnedeki tüm roller önce protagonist tarafından oynanır, sonra o role seçilen yardımcı ego rolünü protagonistin gösterdiği şekilde oynar. Böylece sahne protagonistin zihnindekine olabildiğince yakın biçimde ortaya konur. Rol değiştirme sayesinde protagonistin karşısındakinin gerçekliğinin farkına varması ve yine onun gözünden kendisiyle yüzleşmesi mümkün olur. Doğrudan iyileştirici ve tedavi edici bir etkiye sahiptir.
Ayna: Protagonist oyununda canlandırılan sahnede, protagonist yerine seçtiği eşin oynadığı, protagonistin ise oyunu dışarıdan gözleyebildiği bir tekniktir. Bu teknik sayesinde protagonist
kendi davranışlarını değerlendirme ve değiştirme fırsatı bulabilir.
Artı gerçeklik: Canlandırılan sahneyi ayna tekniği ile dışarıdan gözleyen protagonistin duygusal ihtiyacı doğrultusunda sahnedeki bir şeyi, davranışı ya da konuşmayı değiştirmesidir. Sahne protagonistin arzu ettiği şekilde tekrar canlandırılır.
Eşleme: Protogonistin söyleyemediği, söylemek istemediği ya da o anda bilincinde olmadığı, bastırdığı duygularını açığa çıkarmayı amaçlayan bu teknikte, yönetici ya da grup üyeleri onun ağzından bu duyguları dile getirirler. Bunu yaparken eşleyen kişi protagonistin arkasında durur, ellerini onun omuzlarına koyar. Eşleme esnasında eşleyen protagonistin beden duruşu, jest ve mimiklerini taklit ederek onunla empati kurar.
Psikodrama kişiye nasıl fayda sağlar?
Moreno insanın rol olanaklarını kullanamamasının, yani yaşamak istediği rolleri yaşayamamasının sıkıntıya yol açacağını, cesaret ve güven duygusunun ise rolü yaşamakla gelişeceğini söyler. Rolü baskılamakla güven duygusu kaybolur, anksiyete (kaygı) ve regresyon (kişinin psikolojik gelişim evrelerinde önceki aşamalara gerilemesi) ortaya çıkar. Moreno sosyal uyumları bozuk olan kişilerin çoğunluğunun rol davranışlarının zedelenmiş olduğunu ileri sürer. Psikodramada rol değiştirme sırasında yaşanan yoğun etkileşimler bireyin yeni durumları, yeni deneyimleri yaşayıp tanımasına yardım eder. Bu sayede kişi gelecekteki yeni koşullarda uygun davranabilme olanağı kazanır. Psikodrama insanın ilişki sorunlarını ve iç çatışmalarını spontan oyun içinde rol alarak, kendine özgü tekniklerle ele alıp işler ve böylece insana bu üç yeteneği üzerine çalışma imkanı verir. Özetle psikodramanın temel yaklaşımı insanın spontanlık ve yaratıcılık kaynaklarını harekete geçirerek, onu, kendisi, toplum ve çevre için sorumluluk alacak duruma getirmektir. Psikodrama temel etkinlik olarak insanın katı davranışlarının yumuşak, esnek duruma gelmesine, özgür ve spontan olmasına, empati kurabilmesine ve sorumluluk alabilmesine olanak verir. Genel anlamı ile insanın sosyal beceri kazanmasına yardımcı olur. Ayrıca geleceğe yönelik projelerin belli bir rol ve durum içinde uygulanabilme olanağını vermesi yoluyla insanda yeni yaklaşım ve yeni davranışların geliştirilmesini sağlar.
Kaynaklar
-
Psikodrama Grup Psikoterapisinde Sahnesel Etkileşim, Dr. Abdülkadir Özbek, Dr. Grete Leutz, 1987
-
Sosyometri ve Psikodrama, Prof. Dr. Üstün Dökmen, 1995
-
http://www.akadirozbek.com/akadirozbek-mkd/hakkimizda/2359/psikodrama-nedir